“Zamanını boş işlere harcayanlar, önemli olanları kaçırır”
Şu sıralar Giresun il sınırları ve yurtiçinde yaşayan Giresunluların meşgul olduğu işlere ya da konulara bakıyorum ve üzülüyorum!..
Üzülmekten de öte kahroluyorum!..
Bu zihniyetle, Giresun’un komşu illerden daha geride kalması ve sürekli göç vermesi kaçınılmazdır!
Hepinizin bildiği gibi şu sıralar gündemde; „YİĞİT GİRESUN“ konusu var.
Varsa yoksa, indir, bindir „YİĞİT GİRESUN“
Giresun Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Kara öncülüğünde Giresun’a Milli Mücadele dönemindeki kahramanlıkları nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “YİĞİT” ünvanı verilmesi için imza kampanyası başlatıldı.
Hem dijital ortamda hem de fiziki olarak toplanan imza sayısı şu ana kadar 106 bine ulaştı.
FARZEDELİM Kİ
Farzedelim ki imza sayısı 200 bine ulaştı ve TBMM Giresun’a gecikmeli olarak hem İSTİKLAL MADALYASI’nı hem de YİĞİT ünvanını verdi!..
Peki ondan sonra Giresun’un MAKUS TALİHİ değişecek mi?
Giresun’a bolluk bereket mi gelecek?
SEKA Kağıt Fabrikası yeniden Giresun’da faaliyet mi gösterecek?
Giresun’a yeni aş ve iş sahaları mı açılacak?
FİSKOBİRLİK eski günlerine mi dönecek?
GİRESUNSPOR tekrar Süper Lig’de mi mücadele edecek?
Limanımız tekrar çalışır hale mi gelecek?
Fındık hakettiği ücreti mi alacak?
Milletvekili sayımız 10’a mı çıkarılacak? Vs, vs….
HİÇBİRİSİ OLMAYACAK
Bayanlar ve Beyler!
Lütfen akıllı olalım!
İnsanların hem enerjilerini boşa harcamayalım!
Hem de dikkatlerini başka yönlere çekmeyelim!
Hem ekonomik hem de siyasi yönden güçlü olursak ancak istediğimizi alabiliriz.
Bu şekilde değil!
Şu ortamda YİĞİT ünvanı alınsa noluuur, alınmasa noluurr?
Var mı bu kampanyanın Giresun’a ve Giresunlulara bir getirisi?
El-Cevap: YOK!..
BİZ HEP BOŞ İŞLERLE MEŞGULÜZ
Şöyle bir hafızamı yokluyorum da, bunun gibi birkaç konu daha hatırlıyorum.
Fındığın BAŞKENTİ Giresun, kirazın da ANAVATANI Giresun’dur.
Evet gücü olmayan Fiskobirliğin merkezi ŞİMDİLİK Giresun’dadır.
Ancak daha ne kadar acaba?
Unutanlara hatırlatmak isterim kii;
2024 yılı verilerine göre en çok fındık üreten iller sırasıyla şöyledir:
Ordu, 114.089 ton ile ilk sırada yer alırken, Samsun 95.470 tonla ikinci, Düzce 94.18 tonla üçüncü ve Giresun 82.083 tonla dördüncü sırada bulunmaktadır. Sakarya ise 82.083 tonluk üretimiyle beşinci sırada yer almıştır.
Tamam!..
Giresun fındığı KALİTELİ’dir!
Ama fındık üretiminde DÖRDÜNCÜ sıraya gerilemişsin.
Bu demek oluyor kii FİSKOBİRLİK, çok yakında gittii, gidecek!..
Peki o çok bilmişler yaklaşan tehlikenin farkındalar mı?
Neden bu konuda bir çalışma yapmıyorlar?
Yapıyorlar da bizim mi haberimiz yok?
KİRAZ meselesine zaten girmiyorum!..
Zira KİRAZ bize il dışından geliyor.
Biz ANAVATANI olduğumuz halde kendimize yetemiyoruz!
Sadece olayın SLOGAN bölümünde varız o kadarrr!..
YOL TABELASIYLA UĞRAŞTIK
Hatırlıyorum da bir zamanlar YOL TABELASI işiyle de meşgul olmuştuk.
Vay efendim Ankara’dan yola çıktıktan sonra Çorum’a doğru giderken neden GİRESUN yazmaz?
Samsun’u geçince Trabzon var da, Giresun neden yok?! Vs v…
Şu uğraştığımız konulara bakar mısınız?
İşte bu yüzden diyorum kiii
„GİRESUNLULAR HEP BOŞ İŞLERLE UĞRAŞIR
ELİN OĞLU DA MALI HAMUDUYLA GÖTÜRÜR .“
RAHMETLİ SÜLEYMAN DEMİREL VE GİRESUNLULAR
Türk siyaset tarihinin en renkli ve en esprili kişilerinden birisi olan rahmetli Süleyman Demirel’in Giresunlularla ilgili fıkra gibi bir tespiti var.
Demirel’in Başbakanlığı döneminde çeşitli şehirlerden heyetler gelip, gidiyor.
Yine böyle kabul günlerinden, bir gün rahmetli özel kalem müdürüne soruyor.
-Bugün kimler geldi? Hangi heyetler var sırada?
Özel kalem müdürü şöyle cevap veriyor.
-Efendim Balıkesir, Manisa, Antalya, Malatya, Van ve Giresunlu heyetler var.
Demirel emir veriyor
-Önce Giresunluları içeri al.
Özel kalem müdürü şaşırıyor ve soruyor.
-Efendim Giresunlular en son geldiler ama en önce onları niçin kabul ediyorsunuz? Onların önceliği nedir ki?
Rahmetli Demirel ibretlik bir cevap veriyor ve diyor ki
-Giresunluarın işi çok basit. Onların ya TAYİN işi ya da hastaları vs vardır. Yani onlar memleketleri için birşey istemezler, kendilerinin işi görülsün isterler. İşte bu yüzden onların işi basittir ve çabuk biter. Ya ötekiler öyle mi? Onlar beni çok uğraştırırlar.
Ne yazık ki biz GİRESUNLULARIN durumu hala böyle!..
GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ
Giresun Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Sayın Ali Kara ve diğerlerine sesleniyorum.
Beyler PROJE üretip, aş ve iş sahaları açılmasına vesile olacağınıza, bu tür gereksiz işlerle uğraşıyorsunuz.
İşte bu yüzden diyorum ki; „GÖLGE ETMEYİN, BAŞKA İHSAN İSTEMEYİZ.“
Topu topu dört vekilimiz var ama hiç birisinin faydası yok!.
Hele de NAZIM HOCA’nın!
Giresun’a; Profesör, Dr, Doçent, Mühendis, Hukukçu ÜNVANI olan değil, GİRESUN DELİSİ ya da AŞIĞI olan üretken siyasetçiler lazım!..
Bir çift söz de Giresunlu iş insanı ve bürokratlarımıza söylemek istiyorum.
PİRAZİZ’i öteye aşan geriye dönüp bir daha Giresun’a bakmıyor!
BAYBURT’lu profesyonel kadın boksörümüz Elif Nur Turhan (29), Kuzez İrlanda’nın Başkenti Belfast’ta WBC Dünya Boks Federasyonunun organize ettiği müsabakada Shauna Browne’yi daha 1. Raund da nakavtla mağlup ederek dünya üçüncüsü oldu.
BİRİNCİ RAUNDUN 47. SANİYESİNDE
Belfast kentindeki SSE Arena’da yapılan maça fırtına gibi başlayan hafif siklet milli boksörümüz Elif Nur Turhan, 10 raundluk müsabakanın henüz 47. saniyesinde Kuzey İrlandalı rakibi Shauna Browne’yi sol kroşe ile nakavt etti. Aldığı bu galibiyetle WBC Dünya Boks Federasyonunun üçüncüsü oldu.
MENEJER ERTAN ŞEN UĞURLU GELDİ
„Box Promotion Germany“ menejerlik şirketinin sahibi olan Tirebolulu Ertan Şen maçtan sonra yaptığı konuşmada: „Elif Nur bizimle çalışmak istediğini söyleyince hemen kabul ettik. Şirketimizin merkezi Almanya’da olduğu için Elif Nur’un başarı merdivelerini daha kısa sürede tırmanacağına inanıyorum. Boksörümüz Belfast’taki maça fırtına gibi başladı. İrlandalı rakibi daha ne olduğunu anlamadan yere yapıştı ve nakavt oldu. Hedefimiz Elif Nur’u WBC bünyesinde dünyanın en büyüğü yapmak. Kısa sürede bunu başaracağımıza inanıyorum“ dedi.
HEDEFİ TEKRAR DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU
Kariyerinde bir başka federasyon ile dünya şampiyonluğu olan profesyonel boksörümüz Elif Nur Turhan: „ Radikal kararlar aldım ve Box Promotion Germany menejerlik şirketinin sahibi olan Tirebolulu Ertan Şen ile çalışmaya başladım. Onunla ilk maçıma Belfast’ta çıktım. Müsabakanın daha 47. saniyesinde rakibimi nakavtla mağlup ederek dünya üçüncüsü oldum. Sırada dünya şampiyonluğu var“ dedi.
Önce Başkonsolostan destek sonra TV programına katıldılar
Keşaplı Çağlar Genç’in hedefi dünya şampiyonluğu
Abdülkadir KARAOSMANOĞLU / DUİSBURG
ALMANYA’nın Osnabrück kentinde yaşayan Giresun-Keşaplı profesyonel boksör Çağlar Genç (33) 14 Eylül’deki maçı için antremanların haricinde hem destek hem de tanıtım amaçlı, yoğun bir program içinde çalışıyor. Çağlar Genç ve menajer Ertan Şen, Türkiye Cumhuriyetinin Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter ile görüştüler. İkili daha sonra gazeteci Tevfik Kara’nın Kanal Avrupa TV’de hazırlayıp, sunduğu „Sivil İnisiyatif“ isimli programa katıldılar.
BAŞKONSOLOS YETER’DEN DESTEK SÖZÜ
Münster’deki Alexianer Hotel am Wasserturm’u ziyaret eden Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, nakavtçı boksör Çağlar Genç ve menajeri Ertan Şen ile karşılaştı. Başkonsolos Arif Hakan Yeter: „ Çağlar Genç’le tanışmadan ismini duymuştum. Tesadüfen karşılaştık ve beni maçına davet etti. Ülkemizi başarıyla temsil eden ve her defasında bayrağımızla ringe çıkan bu genç sporcuyu bizzat seyretmeye gideceğim“ dedi.
Çağlar Genç’in menajeri Ertan Şen: „profesyonel olduk ama hala maddi olarak sıkıntılarımız var. Bunu ancak şampiyon olarak çözeceğiz. Sırasıyla Almanya, Avrupa ve Dünya şampiyonluklarını hedefliyoruz ve mutlaka hedefe ulaşacağız“ dedi.
CANLI YAYINA KATILDILAR
Nakavtçı boksör Çağlar Genç ve menajer Ertan Şen, Duisburg merkezli Kanal Avrupa TV’de usta gazeteci Tevfik Kara’nın hazırlayıp sunduğu „Sivil İnisiyatif“ isimli programa katıldılar.
Canlı olarak bir buçuk saat çalışmalarını, hedeflerini ve sponsorluk problemini anlatan ikiliden menajer Ertan Şen: „Biz gerçekten zor koşullar altında mücadele veriyoruz. Profesyonel olduk ama henüz daha yolun başındayız. Almanya ve Türkiye’deki kurumsallaşmış birçok firma tarafından maddi olarak desteklendiğimizde işimize daha çok konsantre olacağız ve şampiyonluk için önümüzde hiçbir engel kalmayacak. Ben sporcuma güveniyorum yeterki bize destek verilsin“ dedi.
TÜRKİYE’nin her tarafında olduğu Tirebolu’da da betonlaşma hızla devam ediyor.
Etsin!..
Ancak yol İŞGAL edilmesin!..
TİREBOLU-KÖRLİMAN’DA İŞGAL VAR
Körliman mevkisi Tirebolu’nun büyüyen ve gelişen yeni yüzü. 1959 yılında kurulan Tirebolu Çaykur Çay Fabrikası KÖRLİMAN’a büyük bir canlılık kattı. Önceden FİSKOBİRLİK fındık alım merkezi’de buradaydı.
Yanlış bir İNAT uğruna Fiskobirlik kurban edildi. Şİmdi o Fiskobirlik alanı da inşaata açılmış.
Daha sonra ADLİYE binası da Körliman’a yapılınca Körliman’ın yıldızı parladı. Körliman mevkisi doldu, doluyor. Şimdi hemen bitişiğinde DEMİRCİ Mahallesi doğdu.
Tirebolu’nun Körliman Mahallesinin GÖKYÜZÜ EVLERİ SİTESİ oldukça yeni. Sıfırdan bir sokak ya da semt yapıldı ve yapılıyor. Gökyüzü Evleri Sitesinin sol tarafı doldu. Sağ tarafı henüz boş. Ancak sokağın sağ tarafındaki köşe başına bir inşaat başlamış.
Tam anlamıyla bir SKANDAL!.
Rezaletin daniskası! Hem de okkalısı!..
GÖZ VAR, İZAN VAR
Yeniden bir sokak yapılıyor ama PLANLAMA yok!..
Eski bir atasözümüz vardır; „Göz var, izan var“ diye. Gözünüz yok mu birader?
Hadi gözünüz yok VİCDAN’ınız da mı yok?!
Bu nasıl bir İNŞAAT’tır?
Bu nasıl bir mimarlık ve müteaahhitliktir?
EL İNSAF YAHU!..
KANUN-KURAL YOK MU?
Hadi diyelim memlekette göz, izan ve vicdan yok!..
Bu ilçe de KANUN-KURAL’da mı yok!?
Bu inşaata kim ya da kimler izin verdi?
İnşaat ruhsatının altına hangi Belediye Başkanı İMZA attı?
Hadi Belediye Başkanı uyuyordu ya da görevi ihmal etti BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİ nerede? Onlar nasıl bu yanlışa izin verdiler?
PES VALLAHİ!.
YENİ BAŞKANI GÖREVE DAVET EDİYORUM
Yaptığım araştırmalardan sonra bu işgale izin veren Belediye Başkanı maalesef BURHAN TAKIR ve ekibidir!..
Yanlışa, yanlışla cevap verilmemelidir!
İşte bu yüzden yeni Belediye Başkanı BÜLENT KARA ve ekibini GÖREVE DAVET EDİYORUM!..
Derhal bu inşaatın ruhsatını mühürleyin! En azından ön taraftaki çıkıntıyı TRAŞ ediniz!..
Göreve gelir gelez eski Belediyenin BORÇLARINI TEŞHİR ettiniz. Madem adilsiniz madem yanlışa müsade etmeyeceksiniz o zaman buyurun inşaat mahalline gelin ve gerekeni yapın!..
TİREBOLU’YA YAKIŞMIYOR
10 gün önce memlekete vardığımda saat 02:30’du. Sokağa girince hem şaşırdım hem de üzüldüm. Bu konuyla ilgili birçok insanla görüştüm. Hepsi İSYAN ediyor. Hatta girişimde bile bulunmuşlar ama sonuç alamamışlar.
Bir gazeteci olarak bu İŞGAL’i yazmak benim görevimir! Ben yazdıktan sonra yetkili kişiler hala etkileri ve tepkilerini göstermezse yazmaya devam edeceğim.
BELEDİYENİN ÇÖP KAMYONU ZOR GİRİYOR
Bu inşaat bittiğinde önüne bir de kaldırım yapılacak. Ve sağ taraftaki boş alanlara da yeni binalar inşa edilecek. Yeni inşaatı yapanlar da bu usuzsüz inşaatı EMSAL gösterecekler. Sonra seyreyleyin curcunayı. Bu insanlar binek otomobillerini nereye park edecekler? İki vasıta yanyana geçişemeyecek mi? Hiç mi bunlar düşünülmedi?
Olay mahallinde inceleme yaparken Belediyenin çöp kamyonu geldi. Tek başına geçiyor. Yanından ikinci vasıta geçmesi zor!
İnşaat bittiğinde tahminen kaldırım olmadan 6.50 metre yol kalıyor. Bir metresini de yeni yapılan binanın kaldırım’ına çıktığınızda yol resmen İŞGAL edilmiş oluyor.
Oldu olacak, yeni inşaatın köşesine bir de otopark bariyeri koysunlar, gelip geçenden DELİ DUMRUL misali ücret alsınlar!
Uzun lafın kısası;
ESKİ BAŞKAN TAKIR GÖREVİ İHMAL ETMİŞTİR, YENİ BELEDİYE BAŞKANINI GÖREVE DAVET EDİYORUM!..
„Türkiye’nin 28 plakalı şehri GİRESUN, fındığın BAŞKENT’i kirazın ANAVATAN’ıdır.“
Hafta sonunda Essen Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliğinin Dortmund Türk Eğitim Merkezi’nde organize ettiği „MEMLEKET GÜNLERİ PROJESİ“ isimli bir etkinliğe katıldım. Projenin ilk ayağında „KARADENİZ GÜNÜ ETKİNLİĞİ“ yapıldı.
MAALESEF „KEŞKE“ DEDİM
Katıldım ama içeri girer girmez „KEŞKE“ demekten kendimi alamadım. Aslında „KEŞKE“ kelimesini hem sevmem hem de kullanmayı pek tercih etmem. Ancak içeriye girer girmez „KEŞKE“ dedim.
NEDEN „KEŞKE“ DEDİM
Karadeniz bir bütündür. O bölgede bulunan şehirler adeta ZİNCİR misali birbirine eklenmiştir. Birisi olmadan, diğerinin olması mümkün değildir. Ama etkinliği düzenleyen arkadaşlar GİRESUN olmadan „KARADENİZ GÜNÜ“ yapmışlar.
HERKES VAR GİRESUN YOK
İddia ediyorum ki; Avrupa’da HEMŞEHRİ DERNEKÇİLİĞİ’ni başlatan ve ilk hemşehri gecelerini yapanlar arasında GİRESUNLULAR başı çekiyordur. Ve Almanya genelinde en fazla da hemşehri dernekleri arasında GİRESUN dernekleri vardır.
Essen Başkonsolosluğu bölgesinde dört Giresun Derneği vardı. Şu andaki sayı bildiğim kadarıyla üç. Dortmund merkezli Yurtdışında Giresun Derneği daha sonra Duisburg’a taşındı ve şu andaki akibetini inanın bilmiyorum.
Dortmund’da GİRESUN’suz yapılan „KARADENİZ GÜNÜ“ ne; Almanya Bartınlılar Derneği (ALBADER), Avrupa Gümüşhane Dölek Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği, Almanya Ordu-Korganlılar Derneği, Avrupa Rizeliler Derneği, Almanya Samsunlular Derneği, Avrupa Sinoplular Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (ASİDER), Dortmund ve Çevresi Trabzonlular Derneği ve Avrupa Zonguldak Kültür ve Dayanışma Derneği katılarak faaliyetlerini ve kültürlerini tanıttılar.
8 Karadeniz Derneğinin olduğu tanıtım gününde, hemşehri dernekçiliğinin ÖNCÜ’lerinden olan Giresunluların olmaması veya görmezden gelinmesi beni ziyadesiyle üzdü.
NEDEN YOK DİYE SORDUM
„KARADENİZ GÜNÜ“ nü organize eden arkadaşlardan birisine; „GİRESUNLULAR NEDEN YOK?“ diye sordum. Aldığım yanıt; „Hem biraz aceleye geldi hem de kimseye ulaşamadık“ oldu.
Oysa BASIN MENSUPLARI’ından birisine sorulsaydı, kolayca ulaşabilirlerdi.
MÜTHİŞ DERNEKLERİMİZ VAR
Almanya’nın NRW Eyaleti ve bilhassa da Essen Bölgesinde geçmişi çok eski olan ve müthiş faaliyetleri bulunan GİRESUN Derneklerinin başında;
1991 yılında kurulan WERDOHL GİRESUNLULAR KÜLTÜR ve DAYANIŞMA DERNEĞİ.
Kamen merkezli KITALARARASI GİRESUN EĞİTİM DERNEĞİ
2008 yılında kurulan MÜLHEİM UYUM VE KÜLTÜR DERNEĞİ’ni sayabiliriz.
RİZE’DE FINDIK YOK AMA FINDIKLI VAR
Dortmund’da beni Giresunluların olmamasından ziyade SİNEVİZYON gösterisi daha çok kızdırdı ve üzdü.
Hadi Giresun Derneklerine ulaşamadınız peki ya SİNEVİZYON gösterisinde Giresun niçin ES geçildi?
Bana göre en acı olan taraf ise. RİZE’nin sinevizyon tanıtımı yapılırken FINDIK yetiştirildiğinden söz edilmesiydi. Tam o anda bir gazeteci arkadaşla göz göze geldik ve durumu şaşkınlıkla karşıladık.
Çay’ın merkezi RİZE’dir. Buna kimsenin itirazı yok!
Ama Fındığın BAŞKENTİ GİRESUN’dur. Evet Karadeniz’in çoğu yerinde fındık yetiştirilir. Ama fındık fiyatı açıklanırken, GİRESUN KALİTE fındığa özel bir fiyat verilir.
Yani demem o kii; Rize’de FINDIKLI diye bir ilçe var ama Rize’nin fındığı makbul değildir. Rize’de olan fındık kadar Almanya’da FINDIK var!..
PROJE GÜZEL AMA EKSİK
Dobra dobra ifade edeyim ki PROJE güzel ama alelacele hazırlanmış. Ve MEKAN çok küçük. Zira dernek yöneticilerinin haricinde dışarıdan ya da başka bölgelerden insanlar maalesef yer sıkıntısından dolayı davet edilmemişler. Madem bir şeyler yapıyoruz, en ufak detaylar bile gözden geçirilmelidir.
İlle de bu salonda yani Dortmund Eğitim Merkezinde yapılacak deniliyorsa, KARADENİZ’i ikiye ayırıp, DOĞU ve BATI KARADENİZ GÜNÜ yapılsa daha iyi olurdu.
BİZ BİRBİRİMİZİ EYİ BİLİRİZ
Allah için PROJE güzel ama EKSİK dedik.
Ama bizler KARADENİZLİ olarak birbirimizi çok eyi biliriz. Zaten her şeyimiz hemen hemen aynı. Bu yüzden tanıtımın hedefi, aynı bölgenin insanına yönelik olarak değil de diğer yörelerin insanına yönelik olmalı.
Bir Trabzonlu, hem Rize hem Giresun hem de Gümüşhane’yi eyi bilir. Keza Giresunlu’da komşu illeri ve oraların kültürünü gayet eyi bilir. İşte bu nedenle bir şey yapıyorsak kendimize HEDEF belirlemeliyiz!
EKONOMİK VE TURİSTİK GETİRİSİ OLMALI
Gerçeği ifade etmek gerekirse bu tür tanıtım günlerinin hedefi bize göre yabancılar yani ALMANLAR olmalıdır. Eğer ki amaç yemek içmek ve sohbet etmek değilse, gerçekten ülkemize ve bölgelerimize hem ekonomik hem de turizm adına katkı sağlamayı hedef belirlemeliyiz!..
GÖRSEL SERGİ VE MUTFAK ÜRÜNLERİ
Karadeniz Günü’nün hiç mi olumlu tarafı yoktu dediğinizi duyar gibiyim.
Dortmund Türk Eğitim Merkezi’nin hemen girişinde Karadeniz bölgesine özel bir görsel sanatlar sergisi vardı. Ve incelerken keyif aldım. Ve tabi ki yöresel Karadeniz yemekleri harikaydı. Hamsi bile vardı. Gerisini siz düşünün.
Ama ben en çok SİNOP KEŞKEĞİ’ni beğendim. Her kim yaptıysa ellerine sağlık.
KARADENİZ GÜNLERİ BAHANE SOHBET ŞAHANE
Karadeniz Günü’nün en pozitif yönlerinden birisi de TANIŞMA ve SOHBET bölümüydü. İş ve güç derken insanlar ayrı kalıyor. Bu vesileyle görüşmeleri, tanışıp ve sohbet etmeleri gerçekten güzeldi.
News
