Ferda AKGÜL

Ferda AKGÜL

05 Mayıs 2025 Pazartesi

İDAREYE!

İDAREYE!
1

BEĞENDİM

ABONE OL
İDAREYE!
Dün gece Beyaz Saray’da Trump’u ve Maloni’yi izledik.
Dünyaya yön vermeye çalışan ABD Başkanının kendi merkez bankasına yön verememekten yakındığını gördük.
Yumurtadan giyime her şeyin fiyatını indirdiği, kasasına para doldurduğu halde merkez bankasının (FED) faiz indirime yanaşmadığından yakındığını izledik.
Merkez Bankasının da Trump’ı acımasızca eleştirdiğine de şahit olmuştuk.
Merkez Bankası Başkanının kapısına şafak operasyonu gelir mi?
Gelmez!
Gelemez…
Çünkü ABD’yi Trump değil hukuk idare ediyor.
İran’dan Çin’e, Avrupa’dan Afrika’ya yön ver ve posta koy ama kendi merkez bankana ses çıkarama.!!!
İşte buna hukukun üstünlüğü diyoruz.
Böyle bir ülkeye ölüm gelmez.
Çok bekleriz ABD batacak diye.
Kendi içinde hukuk ve demokrasi olan ülkeye zarar gelmez.
Çünkü kendi içinde demokrasi ve hukuk işliyor.
Ukrayna’yı azarla, Türkiye’den “vermezük” denilen papazı 24 saate yakın sürede apar topar al.
Ama kendi içinde elin kolun bağlansın.
Gördünüz mü demokrasiyi.
Kanun kanundur.
İşte hukukun üstünlüğü böyledir.
Herkes hukuk devletinde bilir ki, bireyleri şeyhler, efendiler, parti başkanları değil hukuk korur.
Eğer öyle olmazsa parası olan hukukun üstün olduğu ülkeye kaçar.
Sana da çöpler kalır.
Eğer gelecek yüzyılda Türkiye’de dünyada söz sahibi olsun istiyorsak lidere, parti başkanına değil hukuka teslim olmak zorundayız.
Eğer öyle bir dersiniz varsa…
NE EKSİK?
-Çocuğum en son okudun kitap ne?
-….bunu okudum baba!
– Bana okuduğun kitaptan bir örnek verir misin en can alıcı cümle neydi?
Burda durduk düşündük ve ben dedim ki sadece okuma bilgiyi hayatla yüzleştir.
“Tamam babam” dedi.
Sözleştik.!!!
Ayrılık cümlesini kurdum telefonda.
-Baban savaştan dönüyor nedir isteğin Ankara’dan.
Her zaman istediği gibi “ucuz bir şeyi” istedi.
—Cici Bebe getir baba.
Gelde ağlama!
Cici Bebe la!
Çok merak ettiğim için soruyorum:
Sizin çocuklarınız sizden ne istiyor da bu kadar çok çalıyorsunuz?
GEÇMİŞ OLSUN!
Hiçbir zavallı tarihe imza atmış bir fikir adamının kızına, yine hiçbir zavallı bir siyasi hareketin liderine tokat atamaz.
Çünkü zavallıdır.!
Arkasına ve kimlerle temas halinde olduğuna, temas halinde olduklarının da kiminle temas halinde olduğuna ve hatta onları da kimin idare ettiğine iyi bakın.
Zira bu adamlar öyle çalışır.
Doğru yolda olana selam olsun.
Devamını Oku

NAMUS BELASI MI?

NAMUS BELASI MI?
1

BEĞENDİM

ABONE OL
NAMUS BELASI MI?
(Yalan konuşup buna siyaset diyenler)
Bu toprakların kimi bağnazları, namus kavramını kadına, hatta kadının bedenine indirgediği için, kadın cinayetlerini de meşru gördüler.
Türkülerimize bile konu oldu, -ki….
“At bizim avrat bizim,
Silah bizim şan bizim
Namus belasına kardaş,
Yatarız zindan bizim.”
At, avrat, silah, gibi kavramlar üzerine sıkışan namus mu?
Evet bu namus belasıdır.
Yani NAMUSUN başında ki beladır.
Bacağını gösteren kadına namussuz, kapatana da namuslu dediler.
Oysa insanlığın başında ki en büyük belalardan biri de namuslu görünen fahişe ruhlardı.
Hiç kimse demedi ki, namus gibi ulu ve yüce kavram insanın cinselliğine nasıl indirgenir.
Düşünmediler!
Akletmeye de tenezzül bile etmediler.
Erkek egemen toplumunda işine geldi.
Efendiler:
Namus ne kadın bedeninde ne erkek bedeninde sıkışmış zavallı bir kavram değildir.
Namusun insan bedeninde tek açıklaması erkeğin kadına, kadının erkeğe verdiği sözü tutması veya tutmamasıdır.
Sözünü tutana namuslu, sözünü tutmayana namussuz denir.
Nikah akdi de bu söz üzere yapılır!
Bu akdi evlilik sonrası mal paylaşımı için yapan namussuzlar istisna!
Namus, sözün tutulmadığında iğfal edilir, ancak insan bedeninde yansıması yoktur.
Namus, sözdür.
Namus söze helal getirmemektir.
İşte bu nedenle Peygamberimiz, müslüman her günahı işler ama asla yalan konuşmaz mantalitesini açık, onurlu, ahlaklı hedef koymuştur.
Cumhuriyetimizi kuran insanlarda bu erdemi çok net görüyorum.
Günah işlerler ama asla yalan konuşmazlar.
Yalan konuşmayanı da kimse “aldatamaz”
Çünkü evrende temel kuraldır, EDEN BULUR”
Acilen yapmamız gerekli olanlar.
1-Namusu bacak arasından ve insan bedeninden çıkarmak.
2-Siyasi, sosyal nerde olursa olsun yalan konuşan birinin namuslu olmadığını bilmek.
3-Makam gücüyle insan onurundan fayda sağlayan kim varsa taşlamak.
Evet, evet taşlamak, dışlamak, recm etmek.
Verdiği sözü tutmayan ve aldatan kadın da erkek de olsa recm etmek.
Sadece kadın erkek cinsel ilişkilerinde değil.
(Öyle yaparsanız muta gibi saçmalık üretirsiniz yetmez birde şeri hile bulursunuz.
Zina erkeğe seksen değnek vurmak yerine, seksen değneği birbirine sarıp bir kere vurur hüküm yerine getirir adına da hile-i şeriye dersiniz, -ki en büyük namussuzlukta budur)
Lütfen dikkat edelim:
Eğer namusu kadın-erkek bedenine sıkıştırıp sığlaştırırsak, millet bedende kalır ve ruhu fahişelerin namus sözüne inanır ve en büyük namussuz millete ahlak dersi verir.
Bu ülkenin en büyük dolandırıcılarından biri olan Sülün Osman cezaevinde alın terinin kutsallığını anlatan konferanslar verdi.
Daha dün ülkeye gelen tosuncuk Sultan Fatih diye mikrona çağırıldı.
Yeter ki namussuz adamın eline mikrofon vermeyin!
Neden, milleti dolandıran, milletine verdiği sözü tutmayan siyasi, iş insanı, bu toplum tarafında kutsanırsa recm edilmez.?
Neden?
Neden?
“Eğer namusu kadın-erkek bedenine sıkıştırıp sığlaştırırsak millet bedende kalır ve ruhu fahişelerin namus sözüne inanır ve en büyük namussuz millete ahlak dersi verir.” demiştik ya!
Namuslu insan kimdir?
İbadet esaslarını yerine getirmese de yaratan rabbini bilen ve asla yalan konuşmayandır.
Kim ki, siyasi, ticari, sosyal vb. menfaatleri için yalan konuşursa en büyük namussuzdur.
Bu şablonu nereye koyarsak koyalım.
O koyun, bu koyun!
Doğru yolda olana selam olsun!
Devamını Oku

BİR VOLKAN PATLADI…

BİR VOLKAN PATLADI…
1

BEĞENDİM

ABONE OL
BİR VOLKAN PATLADI…
“Volkan konağa sıçradıysa konak yanar.
Kimse birkaç satır yazamaz Maçka’ya.
…ve Volkan Konak ölür.
Ondan kalan bir önemli nasihat Pepsi reklamını ret etmek oldu.
Para gibi kiri kaç kişi ret eder ki…
O birkaç milyon dolarlık Pepsi reklamını reddetmiş bir adamdı.
Muhalif karakterdi.
Çünkü “padişahım çok yaşa” demedi.
Şimdi neden Pepsi diyenler olacak.
Komik ama gerçek.
Hala Pepsi’nin  Coca Cola’nın kardeşi olduğunu bilmeyen dostlarımız var.
Paraya duruşunu satmadı.
Onurlu adamdı.
Volkandı parladı ve patladı.
Eyvallah etmedi.
Bu döneme eyvallah etmeyene rahmet diliyorum.
Dolayısıyla eyvallah etmeyen Neşet Ertaş’a da…
Her devrin dümbüğü olan, her masada olan, masa seçmeyen konsomatris ruhlular hariç hepsine rahmet diliyorum.
Saygı ile…
Zira dört adam lazım.
Sadece dört adam.
“Son günümde olmasın dostum, çelengim top arabam.
Alıp götürsün beni tam inanmış dört adam.” diyen adam da eğildi ama neyse…
Dört adam yeter.
Yeter ki, adam olsun.
Güle güle güzel adam.
….
Var mı başka…” diye kısa bir paylaşım yaptıktan sonra okursan bir mesaj aldım.
Önemli gördüğüm için sizlerle de paylaşmak istedim.
Mesaj aynen şöyle.
Bu ülkedeki en büyük problem eğitimsizlik.
İlk yardım acil durum eğitimleri lise müfredatına eklenmesi şart olmalı.
İnsanlar olaylara nasıl müdahale edebileceğini bile bilmiyor.
Volkan Konak’a doğru müdahale edilse yaşıyor olabilirdi…
Bu olayın aynısı Metin Arolat’ta da yaşandı.
Her otele, her mekâna defibrilatör zorunluluğu getirilebilir.
Cihazı kullanmak için talimatları dinlemek bile yeterli…
Neden yapılmıyor.?
 Bizi ihmaller öldürüyor.
 Bunu unutmayın.
Doğru mu?
YİNE FAİZ!!!
Bankaya üç aylık dönem sonu faizi olarak ödediğim miktar bir emeklinin yıllık gelirinden fazla.
Gelin siz bu faiz düzeninde gelir dağılımında adalet bekleyin.
Şeriat isteyen arkadaşlar:
Enflasyon olan ülkede faize dur demek mümkün mü?
Az bilenleriniz bir adım ileri çıksın.
Sahi siz bu ülkede neyin adaletini bekliyorsunuz?
Şu idrakten yoksunlara sesleniyorum:
Bu düzenin partisi olmaz.
Bu düzen, düzenlerin düzeni.
Bu düzeni değiştirmek için ürettiğin kadar tüketeceksin.
Rezerv para birimi olarak da altın kullanacaksın.
Arap, İngiliz, Rus poposu kutsamayacaksın.
Milli olacaksın.
Milli.!!!
Yerli değil, milli.
Türk malı olacaksın.
Aksi halde daha çoook canımız yanar.
Ben faize ödeme yaparım banka kazanır, bankalarda okyanus ötesine çalışır.
Okyanus ötesinden Filistin bombalanır.
Ama sen kola içmezsin.
Ne iyi be.
SİYASİ PARTİLER!
Halkın refahını yükseltmek ve açlığına kalıcı çare bulmak için kurulan siyasi partilerin fakirlere ve miskinlere yardım etmesi çirkinliktir.
Siz halka yardım yapacak kadar sermayeyi nereden buldunuz?
Halkın içerisinde gelir dağılımında adalet gelir dağılımını sevk ve idare edeceklere liyakat sağlamadıysanız sizin şehrinizden Allah’a sığınırım.
Çünkü siz tarikatlar gibi çözüm üretmeden göbeğini kaşıyan zavallı ancak marka takım elbiselerinizle toplumu ezmeye çalışan zavallı sürüsünüz.
Bu toplumun çiftçisinden, emekçisinden, işçisinden, memurundan, esnafından farklı olarak siz ne ürettiniz de sermaye sahibi oldunuz ve bu halka yardım ediyorsunuz.???
Sizin göbeğini kaşıyan tarikat şeyhinden ne farkınız var?
Üretmediğiniz halde halka lütuf gibi zarf içerisinde para veya gıda yardımı yapıyorsanız büyük ihtimalle halktan çaldığınızı halka veriyorsunuz.
İnsanlar hassi  be Sezai….
Doğru yolda olana selam olsun.
Devamını Oku

FABRİKATÖR NUBAR BEY.!

FABRİKATÖR NUBAR BEY.!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

FABRİKATÖR NUBAR BEY.!

Adını yazmaktan istemediğim, bozuk Türkçesiyle harfleri dahi düzgün çıkartamayan bir eşcinsel, (-ki bu tercihtir ve beni ilgilendirmez.) bizi ilgilendiren bu adamın cinsel kimliğini pazara sürmesi.
Onlarca odası olan sekiz hizmetçisiyle bir malikanede yaşadığını, aylık ….şu kadar miktar kazancı olduğunu söylemesi, -ki bu kazanç bir fabrikatörden de fazla.!
 Bunu “muhafazakâr” eski belediye başkanı birinin televizyonunda itiraf ettiğinde, fizik, kimya, biyoloji, tıp eğitimi almış genç düşünmez mi:
Ben ay sonu kiramı ödeyemiyorum.
Elektrik, su vb. zorunlu ödemelerimi hiç konuşmuyorum bile.
Düzgün beslenmemi hiç tartışmıyorum.
Acaba bir fabrikatör kadar kazanan bu eşcinselde olan fabrikadan ben de mi kursam.
Hiç düşündünüz mü.?
Bu millete rol model olarak, (K), (M) gibi anadan doğma fabrikatörleri neden rol model gösterirler.
Tüm şehirle sevişmiş ama çocuğun babasını televizyon ekranlarında arayan “namuslu kadını” neden rol model yaparlar.?
Neden.?
Sıradan, ahlaklı, alın teriyle ayakta duran bir vatandaşın, kapısından içeri girmesi mümkün olmayan tüfekli korumalarla korunan tv kanallarına, bunlar nasıl elini kolunu sallayarak girmekle kalmaz hatta davet edilirler.
Biz ne zaman bize oynanan oyunu göreceğiz.
Ya hu biz Ekrem’in yediği balığı konuşurken, eşcinselin kendinden menkul fabrikası vardiya değiştirdi.
Neden asıl soruyu soramıyoruz.
Neden soramıyoruz biliyor musunuz.?
Soru sormayı bilenler koltukları doldurdu ve konforundan taviz vermiyor.
Soru sormayı bilmeyenlerse televizyon ekranlarında gösterilenleri gerçek sanıyor.
Bu oyunu gören ama kendinden menkul oluşmuş fabrikaya tövbe haşa diyen gençlerse bu ülkeden kaçmak için çözüm arıyor.
Yazık oluyor bize, yazık.
Şimdi bu tip iğrençlikler batıda da oluyor diyenlerde olacak.
Doğru.
Oluyor.
Oluyor, oluyor ama oyunu oynayan şeytani zekâ batıyı senin kadar aldatamıyor.
Zira batıda ne cinsel ne de dinsel problem yok.
Bu ülke babaannesinin pasaportuyla Amerika’ya kaçmaya çalışan gençleri gördü.
Bu ülke gavur batıya kaçmak için, denizde boğulan bebekleri gördü.
Bu ülke batıya kaçmak için namusunu leşçi akbabaların önüne atanları gördü.
Ama bu ülke bir şeyi görmedi.
Hiçbir ana haber bültenlerinde duymadınız.
Hiç kimse şu gerçeğe şahit olmadı.
Amerika’dan Türkiye’ye mülteci olarak gelmek isteyen yüzlerce ABD vatandaşı, sınır kapısında bekletiliyor.
İngiltere’den Türkiye’ye mülteci olarak gelmek isteyen yüzlerce İngiliz vatandaşı, sınır kapısında bekletiliyor.
Almanya’dan Türkiye’ye mülteci olarak gelmek isteyen yüzlerce Alman vatandaşı, sınır kapısında bekletiliyor.
Neden duymadınız.
Neden Türkiye dahil İslam dünyasının tamamı bir batı ülkesinde yaşamak ister.
(Bu resmin okunması uzun sürer.
Ancak en önemli etken karnını doyurmaktır ve karnın doyurması için tohum, toprak, fabrika gereklidir.)
Neden biliyor musunuz.?
Çünkü onların fabrikaları kendinden menkul arkadan beslemeli fabrikalar değil, sanayi fabrikaları.
Çünkü onlar eşcinsellere, göbeğini kaşıyan faizci çeteye değil, üreticiye, çiftçiye, köylüye, tarımla uğraşan hayvancılıkla uğraşan insanlara değer veriyor da ondan.
Adına Türk sineması denen yapıya sahip olan şeytani zekâ, bu millete yıllarca gerçek fabrika sahiplerini üçkağıtçı gösterdi de ondan.
Dürüst fabrikacı olursa da sahibi Yahudi bilmem ne beydi de ondan.
Şimdi M’nin K’nin kendinden menkul fabrikası ile idare edelim.
Umarım mesaj anlaşılmıştır.
Doğru yolda olana selam olsun.
Not: Malum kişilerin adını yazmak istemiyor oluşum korkudan falan değil gazetemiz zor durumda kaldığı içindir.
Çünkü burası hukuk devleti, değil mi.?
Devamını Oku

M. KEMAL’IN ASKERI TÜRK SUBAYI.!!!

M. KEMAL’IN ASKERI TÜRK SUBAYI.!!!
0

BEĞENDİM

ABONE OL
M. KEMAL’IN ASKERI TÜRK SUBAYI.!!!

AKP’li Özlem Zengin “Sayın Cumhurbaşkanım bu hâkim benim yeğenim, size selam versin” diyebildi.
Utanmadı da!
Düşünün benim yeğenim.
Bir hâkim göreve geliyor ve yeğenimiz.
Şimdi siz bu hâkime sessiz kalacaksınız,
 öyle mi?
Yargıya iktidar partisinin yeğeninin atanmasına sessiz kalanların olduğu diyarda, Atatürkçü subayların ordudan ihraç edilmesi bizi şaşırtmadı.
Aklıma şu soru geldi?
Acaba ordudan atılan subaylar kimin yeğeni değildi.
Bizleri İmam-Hatip mezunu olduğumuz için orduya almayan kafadan ne farkınız kaldı?
Hukuk oligarşinin fahişesi mi olsun istiyorsunuz?
Amacınız ne?
Bu gidiş nereye?
Ekonomi düzelir, para bulunur.
Ama hukuk elden giderse ülke elden gider.
Yapmayın bunu.
Şerefli Türk subayı Mustafa Kemal’in değilde tarikatın askeri olursa başımıza bomba atar.
Bizim silahlarımızla bizi öldürür.
Daha dün yaşanmadı mı?
Okulunu birincilikle bitirmiş kızlarımız manevi kızını Hava Pilot yapan Mustafa Kemal’in askeri olmayacaktı da “kız çocuklarını okutan cehennemde yerini hazır etsin” diyen İngiliz beslemesi tarikatçıların askeri mi olacaktı.
Yapmayın bunu.
Yedi sülalesi araştırılmış, MİT’in dahi soruşturmasından geçmiş, okulunu birincilikte bitirip ülkesinin başkomutanı Sayın Erdoğan’ın elinden diplomasını almış bu tertemiz subayların suçu, Mustafa Kemal’in askeri olmak mı?
Yapmayın bunu.
Mustafa Kemal’in askeri olmak suçsa, -ki öyle gözüküyor. Mustafa Kemalin askeri olmakla onur duyan milyonlarca Türk çocuğunu nereye atacaksınız.
Çünkü Mustafa Kemal’in askeri olmak emperyalizme baş kaldırıp tam bağımsız Türkiye olmaktır.
Yapmayın bunu!
İyi düşünün!
Türk ordusuna girmek için can atan şerefli Türk çocuklarının hevesini kırmayın.
Unutmayın:
O çocuklar o zekâ ve birikimle her yerde işini bulup, dünyada kendilerine alan açarlar.
Olan bize olur.
Düşman senden olanı sana harcatıp, kendi “yeğenini” sana komutan yapar.
Sende alkışlarsın.
Yapmayın bunu.
Türk kızı bu ülkede komutan olacağını bilsin.
Yoksa İngiliz aklı Türk kızını tarikatler maharetiyle cariye yapar.
Kaybederiz.
Yapmayın bunu.
Neymiş efendim, disiplinsizlikmiş.
Eğer orduda bir disiplinsizlik varsa, hiyerarşik olarak herkes sorumludur.
Yok öyle…
Komutan “sivillere silah doğrult” emri verseydi ve bu subaylarda itaat etmeseydi, yine disiplinsizlikten ordudan atacak mıydınız?
Ve en önemlisi ne biliyor musunuz, hayatı askerlik olan Mustafa Kemal’in askeri olmayan asker, ancak Amerikan ordusunda paralı asker olur.

Doğru yolda olana selam olsun.

Devamını Oku