Bulancak Ajans
Bulancak Ajans
DOLAR32,3394% 0.17
EURO35,2010% 0.02
STERLIN41,1427% -0.01
FRANG36,4141% 0.12
ALTIN2.244,77% 0,06
BITCOIN2.185.347-3.609

VAKTİNE KALAN SÜRE

:
için vakti

Yitik Şair Can Akengin’i Unutmadık

Gazeteci Yazar Şair ve Sanat’ın ehli Yitik şairimiz Can Akengin’in aramızdan ayrılışında bu güne 79 yıl geçti.

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Yitik Şair Can Akengin’i Unutmadık
Ortanca Kültür Sanat Edebiyat Dergisinin imtiyaz sahibi İbrahin Engin bey tarafından 2009 dan başlayıp 2013 yılına kadar düzenlenen şiir yarışması ve anma programları ile yitik şair olamktan kurtulmuş ve Ca Akengin eserlerini  gelecek nesillere tanıtma fırsatını vermişti.
Şimdi Can Akengin Kimdir?
Sorusuna cevap arayanlara cevaben yazmış olduğum köşe yazımda antlamaya calışacağım.

Giresun’un Yitik Şairi Can AKENGİN

Can Akengin 1892 yılında Giresu’nun Sultan Selim Mahallesinde doğar. Babası Bayazıtoğullarında Mahmut Kaptan annesi Hürmüz hanımdır.

Çocukluğunda çevresinde Hacı Ömer yada Ömer Avni adıyla bilnen-ki gerçek adı budur Akengin, İlkokulu kapukave iptiaisinde okur. Orta öğretimini Kale Camii civarında kurulu bulunan Rüştiyede tamamlar. Liseye ise çevre il ve ilçelerin gençleri gibi Trabzon lisesinde başlar. Ancak bir yıl sonra İstanbul’a gider. Bu kentte Osmanlının son yıllarına tanık olur.Lise öğreniminin ardından o zamankı adıyla Darülfünun Edebiyat Fakültesine gider. Ancak,1.Dünya savaşının ateş topu ,nice gençler gibi onun’da kucağına düşer; okulunu bitiremez. Akrabalarının yerleşmiş olduğu Bursa’ya gider. Yıllarca bu kentte kalacaktır. Çeşitli işlerde çalışır. Burada bütün yaşamını belirleyecek bir duyguyla tanışır: Aşk! üzerine pek çok şiirler yazar; edebiyatın büyülü dünyasını aşkla yaşamaya başlar.
Bursa yıllarında sürekli yazan Akengin’in edebiyatla tanışması daha önceki yıllarına rastlar
1910’larda “GİRESUN” ardındanda “KARADENİZ” adlı gazetede A.Melih ve Can Akengin adıyla yazılar ve şiirler yazar ve şiirler “Projektör” imzasıyla gülmece eleştiri yazıları yazar. İlginçtir, bu şiir ve yazılarının bazıları latin harfleriyledir! Bunun nedeniyle ilgili herhangi bir kanıt yok. Ancak onun İstanbul’daki yıllarında, Enver Paşanın bu tür bir çaba içinde olduğu biliniyor. Ola ki genç şairde bu düşüncenin doğruluğuna inanmış ve denemelerde bulunmuştur.

Bu dönemde takmadlarından olan Can Akengin, giderek Ömer Avni’nin önüne geçer ve Can Akengin yıllar sonra Giresun’a 1919’da döner Giresun’a Mütareke ğünleridir. Karadeniz sularını yaralayan işgalci donanmaların, öte yandan yüzlerce yıllık kardeşliği hançreliyen Rum çetecileri işte bu ortamda ,Karadeniz bölgesinin her kentinde olduğu gibi Giresun’da da isyanı ateşliyen bir gazete vardı: IŞIK. Akengin şiir, anı, gülmece türünde çeşitli ürünlerle katkıda bulunur gazeteye .Bu çaba dört yıl sürer.
1923,Karadaniz’in bir başka kentinden, Samsun’dan dört yıl önce çıkan ilk kıvılcım çağdaşlık ateşiyle büyüdüğü yıllardır .Özgür bir yurt vardır artık kentinden kentine rahatlıkla gidebilen Can Akenginde yıllar önce aşık olduğu kıza kavuşmak için, ucarı bir yürekle ,Bursa yoluna düşer. Sevdiği ile evlenecektir .Nişanlanırlar .Ama kısa bir süre sonra nişanlısı ölür.
Nişanlısını yitirmek, Can Akengin’in geleceğe yönelik bütün düşlerini yıkar. Yaşama küskünlüğüne inat Giresun ,genç Cumhuriyetin yarattığı çoşkuyla soluk alıp vermektedir. Akengin de bu küçük kentin önde gelen kültür adamlarındandır. Geri durmak olasımı? Kentin kültür/sanat yaşamının lokomatifi olan Bilgi Yurdu Derneği başkanı olur. Kendini yoğun bir çalışma temposu içinde avutur bir süre. Derneğin özellikle tiyatro etkinliklerinde öne çıkar. Yönetmenlikten dekorculağa değin her alanda çalışır. Sanat severlerin yeteğine yönelen sevgisi giderek komşu kentlere yayılır. Giresun gazetesinde 1926 yılında yazdığı Giresun’da Eski Tiyotralar adlı anı onun tiyaro sevgisinin bir göstergesidir.
Can Akengin, yaşamını bundan sonra genellikle köylerde derbeder bir biçimde sürdürür. Zaman zaman Giresun’a gelen sanatçı; spor kuluplerinde; Halkevi’nde toplanan gençlerle söyleşir, şiirlerini okur ve ardından efsane gibi dağlara döner .31 Ağustos 1942’de tedavi için götürüldüğü İstanbul’da yaşama veda eder. Giresun’da Yeni Mezarlıkta gömülür.Dostları mezar taşına yalnızca ikidizesini kazıyarak yaşamın anlamını özetlerler.

“Aslında güçüme giden Ayrılmaktır sevgiden”

Can Akengin tarafından yazılan bir şiir ile köşe yazımı sonlandırıyor ve rn kalbi selam ve saygılarımı sunıyorum efendim.

ASIL GÜCÜME GİDEN

Yalınım, yok planım
Salt gülmektir yalanım
Ün, anıt elin olsun
Ben falanım, filanım..

Sağlıyorsa ne gam
Dermanım yumak gibi?
Ben ölümden hiç korkmam:
“Ölüm uyumak gibi.”

Değerlidir, tatlıdır
Ölüler sıhhatlidir.
Asıl gücüme giden,
Ayrılmaktır sevgiden.

Demem bir Can için, hık!
Tanrım, ona el sürme!
Burda hiç uzlaşmadık,
Orda olsun küstürme.
Çözmeyelim bu suçu,
Sana varıyor ucu..

Diledin dünya çattın.
Yoktan bizi yarattın,
Bunlar… Belki de iyi,
Fakat niçin sevgiyi
Senden büyük yarattın?

Sağlıyorsa ne gam
Dermanım yumak gibi?
Ben ölümden hiç kor

YORUM YAP