AKIL SAHİPLERİNE AÇIK MEKTUP.
Bu milletin çimentosu Türk milliyetçiliğidir.
Bu milliyetçilik asla ırkçılık değildir.
Zira bu topraklarda onlarca kendini, Kürt, Laz, Gürcü vb. kökenlerle anan dostlarımız var.
Ancak hepimiz birlikte biz Türk’üz ve vatanımız Türkiye.
Ne mutlu Türküm diyene!
“Efendim ben Müslümanım” diye söze başlarsan:
Bilmelisin ki, İslam’ın yaşanması için önce vatan lazım.
Peki vatan nedir?
İnandığım değerleri yaşaman için var olan kara parçasıdır.
İşte bu kara parçası parçalanmasın istiyorsak, (teşbihimi mazur görün) hırsız müteahhitler gibi çimentoyu koymadan bina yaparsak ve ilk sallantıda vatan yıkılır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da millet ve devlet geleneğinin son temsilcisi Fatih Sultan’dan Atatürk’ten aldığı ufukla söylediği şu cümleyi unutmayalım.
”Anayasamız ve ilk dört maddesi tartışmaya açık değildir.”
Mensubu olmaktan onur duyduğum milletim:
Hilafet isteyenler, hilafet olan ülkeden demokrasiye kaçan zavallılardır.
Afganistan’da kendini halife ilan eden devletin başında şer’i hükümlerde hayat sürmesi gerektiğini söyleyen halifelik durumuna bir bak.
Hilafetten kaçmak için Amerika uçağında kanatlara binerek can verdiler.
Görmedin mi?
Yoksa bu duruma da mı Amerikan’ın oyunu mu diyorsun.
Her şey Amerikan’ın oyunuysa sen bu gezegende neden varsın?
Amerika’nın oyunu bozamayan kendi ülkesinde Amerika tarafından atanacak olan bir halifeyi kendi vicdanına nasıl izah eder.?
………….
Özgür düşünce hür akıl!
Bu iki kavram, Kur-an aklının temelidir.
Ezberleme!
Ezberleme.!
Kur-an ezberleme.!!
Kur-an oku!
Oku!
Oku.!
Okumak anlamayı, anlamak da yaşamayı gerektirir.
Boğulma.!
Kur-an’ın sana sormadığı şeylerin hesabını kimseye sorma.
Kimse bilmiyor!
Herkesin dini kendine.
Din vatansız yaşanmaz.
Son kalemiz olan Türkiye’de:
Faizi ve devlet eliyle oynatılan kumarı, siyonizme hizmet eden içki, sigara, gelir dağılımındaki adaletsizliği, adam kayırmayı, rüşveti, kul hakkını, açlık sınırı altında yaşayan insanları, yoksulluk sınırı altında yaşayan insanları adalete teslim ettiğimiz zaman, eğitimi özgür hale, demokrasimizi yaşanabilir bir hale getirdiğimiz zaman, hesap sorulabilme, şeffaflık, kanunlar önünde eşitlik, üstünlerin hukuku yıkıp hukukun üstünlüğünü tesis ettiğimiz gün şeriat gelmiştir.
İnanmayın yalandan yere sarıklı, şalvarlı. Şeriat isteyen böceklere…
Kur-an aklına ve 5000 yıllık yazılı Türk tarihinden bugüne gelen aklın zaferine hitaben görüyoruz ki; evrendeki tek halife yaratıcısı olan Allah’tan başkasına kul olmayan başına halife seçmeyi bilen hür aklı seçmiş bireydir.
Yani sensin halife.
Eğer özgür düşüncen varsa…
Allah’ın sana hilafette soracağı tek şey “seçtiğin halifeye hesap sora bildin mi?”
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe, asgari ücretlinin durumuna, FAİZE, emeklinin durumuna, devlet eliyle oynatılan kumara tek söz etmeyen bir takım böcekler gece kulüplerinde İslam’a davet yapıyor.
Hadi lan ordan.!
Halife insandır.
Allah insana halife yarattı.
Ben bu durumu, efendi hazretlerinden değil bizzat Allah’ını söz olan Kur’an‘dan biliyorum.
Bu durumun tersini isteyenler ya zavallı birer böcek ya da Siyonizm’e, emperyalizme, kapitalizme, komünizme, adını anmak ve bitireceğimiz birçok izmlere köle olmuş zavallılardır.
Veya tüm bu hakikatleri bile bile bu topraklarda şeyh, din adamı, siyasetçi, hukukçu ya da “barış elçisi” gibi kavramlara sığınmış ajanlardır.
Ne mutlu hakikati görebilene.
Ne mutlu “Önce Vatan” diyebilene…
Zira çimentosu ile oynanmış vatan dağılır.
Vatan dağılırsa din olmaz.
Doğru yolda olana selam olsun!
Dipçe: Eğer televizyon ekranlarında Osmanlı İmparatorluğu’nu anlatmak istiyorsanız, öyle veya böyle Osmanlıyı batıran Abdülhamit’in hayatını değil, çağ açıp, çağ kapatan, bilge lider Sultan Fatih’in hayatını öğretin!