DOLAR34,7895% 0.25
EURO36,8509% 0.04
STERLIN44,3889% 0.02
FRANG39,6128% 0.26
ALTIN2.939,98% 0,18
BITCOIN97.403,81-5.565
reklam

Batı Müslümanlardan Değil İslam’dan Korkuyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Batı Müslümanlardan Değil İslam’dan Korkuyor
reklam

Giresun ve İlçeleri İmam Hatip Lisesi Mezunları Vakfı kahvaltısına katılan Prof. Dr. Özcan Hıdır, batının aslında Müslümanlardan değil İslam’dan korktuğunu belirtti.

Kısa adı GİMEV olan Giresun ve İlçeleri İmam Hatip Lisesi Mezunları Vakfı’nın her ay düzenlediği kahvaltı sohbet programını 16 Şubat Pazar günü sabahı Eyüpsultan Belediyesi Kültür Sanat Merkezinde yapıldı. Kahvaltılı toplantıda konuşan Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Hıdır “Batıda İslam Karşıtlığının Dini İdeolojik Kökenleri ve Oryantalizm” konulu konuşması katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi.

Özcan Hıdır uzun süren konuşmasında Oryantalizmin kökenlerine kadar inerek onu tahlil etmeye çalıştı. Hıdır, “Batı kendisini en ileri medeniyeti olarak kabul eder. İslam’ı kendi medeniyetinden bir sapma olarak kabul eder, bu yüzden de Müslümanlardan değil İslam’dan korkar. Oryantalizm, İslam’ı öğrenip onunla mücadele etme çabasıyla geliştirilmiştir. Oryantalizm 1312 yılında başlamışsa da 19 yüzyılda gelişmiştir. Batının doğuya gönderdiği yöneticiler doğu hakkında çok iyi bilgi sahibi olan oryantalistlerdi. Örneğin İngiltere’nin Hindistan’a gönderdiği yöneticiler de birer oryantalist idi. Arabistan’a gönderilen Lawrence de oryantalist idi ve Arapça dâhil 7-8 dil bilmesinin yanında ve Arapça’yı lehçelerine kadar bilen biriydi. 1930 yıllarında Hollanda’nın, kendinden yaklaşık 10 kat fazla nüfusu olan Endonezya’ya gönderdiği vali ki asıl adını daha sonra Şeyh Abdulgaffar diye değiştirmiş tanınan bir İslam Hukuku uzmanı oryantalist idi ve bugün mezarı Hollanda’dadır. Müslüman olduğu sanılarak mezarı ziyaret edilerek kendisine dualar edilmektedir. Oryantalistlerin hazırladığı Concordance kitabı en önemli hadis külliyatıdır. Bu çalışmalar İslam’ı öğrenip onu nasıl tahrif edebiliriz ve İslam’ı nasıl engelleriz adına yapılan çalışmalardır. Bu geçmişi ve gerçeği, tarihi arka plânını bilmezsek tarih tekerrür eder. Bildiğiniz gibi İbn-i Haldun’un meşhur Mukaddimesi, Kitabul İber yani İbretler Tarihi adlı kitabının önsözüdür. Eğer tarihten ve yaşananlardan, ibret alarak, anlayarak ilerlemezsek bugünü anlayamayız ve gelecek perspektifimizi doğru belirleyemeyiz.” dedi

YORUM YAP